24 Kasım 2017 Cuma

Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister.


Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk bu anlamlı günde teşekkür ederek yazıma başlamak istiyorum.

Görevini içten, samimi, dürüstlük ve özveriyle yapan tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun.

Öğretmenlik çok eski ve kutsal bir görev olduğunu tarihte zaman yolculuğu yaparak anlatmaya çalışacağım.

Hz.Adem (a.s) hiçbir şey bilmiyordu. Yüce Allah bilmediklerini öğretti. Meleklere üstün kıldı ve Ademoğlu olarak yeryüzünde ki yerimizi almış olduk.

Hz.Adem (a.s) ve İslam Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) bilmediklerini öğreten Allah Teala ve Cebrail (a.s) öğretici göreviyle yardım etmişlerdir.

Şimdi burada aklınıza farklı düşünceler gelmesin. Öğretmenlik görevini yaratıcılık olarak algılamayın lütfen.

Hz.Ali’nin en bilindik sözlerinden olan ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl (bazı kaynaklarda 1000 yıl) kölesi olurum’ mutlaka okumuş veya duymuşsunuzdur.

Burada köle kelimesini ilk anlamda düşünmeyin. Bilginin yüceliğini, üstünlüğü ve öğretmek işinin ne kadar kutsal olduğunu vurgulamaktır.

Mevlana’nın şu sözü çok güzeldir.
Sorarlar Mevlana’ya ‘ Bu kadar okursun, anlatırsın ne bilirsin?’
Cevaben ‘ Haddimi bilirim’ demiştir.

Burada vurgulanmak istenen; bilmenin önemli olduğunu ancak bilgine yakışır şekilde davranmazsan bir anlamı olmadığını bizlere ders nihayetinde anlatıyor.

Bir konu hakkında bilgili olabilirsiniz. Bildiğiniz konuyu çok güzel bir şekilde ifade edebilirsiniz. Bu eylemler bilmek ve bildiğini uygulamak anlamına gelir.

Mesela; el sanatı konusunda bilgili sanatçılar ve sanatını en iyi şekilde sunanlar.

Fakat; bildiğin bir konuyu ve konuları, bilmek isteyen, öğrenmek isteyen ancak sizin anlatımızla anlayabilecek insanlara, en iyi şekilde anlatmak ve öğretmek farklı bir durumdur. Sadece anlatmak yetmez.

Maalesef günümüzde bazı kişiler sadece anlatıcı görevini üstlenmiştir. Kalıcı bir eğitim ve öğretim sunmak ise daha verimli, özverili ve zamanla olacak bir işlevdir.

Bir çocuk doğduğunda onun ilk öğretmeni annesi ve babasıdır. Büyüdükçe ninesi, dedesi, amca, dayı, hala, teyze vs akrabalarıdır. Sonra dışarıya doğru çevresi, (mahallesi) ve okul hayatına başlayınca öğretmenler eğitim hayatında etkili olmaktadır.

Öğretmenlerimizde bilgi bakımında kendini her geçen gün geliştirmeli, öğrenci gibi sürekli öğrenim içinde olmalıdır. Ancak o zaman daha faydalı bir eğitici olarak öğrencilerine faydalı ve etkili bir bilgi sunabilir.

Bu arada güzel Türkçemiz ile ilgili birkaç bilgi paylaşmak istiyorum.

Bir gece de cahil kaldık diyenlere bu yazım…

Cumhuriyet öncesini düşünün halk okuma bilmiyor. Bilmediği okuma yazma arapça, farsça ve ibranice olarak 3 farklı kültürün birleşmesinden olan yazıdan bahsediyorum.

Kağıt üzerinde arapça, farsça ve ibranice yazıyor. Ancak halk günlük konuşmalarında Türkçe kullanıyor. Bu durumdan dolayı okuma yazma oranı çok düşük bir seviyede. Özellikle kadınlar hiçbir bilgisi olmadan hayatlarını eşlerine ve çocuklarına hizmetle tamamlıyor.

Cumhuriyetin ilanıyla 1930’lu yıllara kadar Milli Eğitim seferberliğiyle genç yaşlı çocuk ve kadınlar hızla ve kolaylıkla Türkçe’yi öğrenmiş ve avukat doktor mimar mühendis ve öğretmen olmuşlardır.

1200 yıllarında (Osmanlı kurulmadan) Anadolu’ya bir öğretici olarak bir derviş, evliya olarak gelen Pir Hünkar Hacı Bektaşi Veli’ye görev veren Hoca Ahmet Yesevi Türkçe’nin yayılmasında tarihte etkin bir rol almıştır.

Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün konuşmasıyla yazımı tamamlamak istiyorum.
  
"Muallime hanımlar ve muallime efendiler, bu irfan yuvası altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selamlamaktan çok memnunum.

Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.

Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir.

Yalnız siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.

Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya bütün dünya bilir, bütün dünya şahit oldu ki pek mükemmelen sahibiz.

Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felaketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.  (Kütahya Lisesi- 24 Mart 1923)



10 Kasım 2017 Cuma

Hiçbir ölüm bu kadar ölümsüz olmamıştı...


10 Kasım sabahı benim için hüzünlü ancak bir o kadar da gurur verici bir sabahtır.


Saat 09:05’te Türkiye’min her yerinde saygı duruşu içten gönülden ve sevgi, saygıyla yapılmaktadır.


Ankara’da yaşayanlar veya il dışından hatta yurt dışından Ankara Anıtkabir’e gelenler var.


Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Ulu Önder (Başöğretmen – Başkomutan) Gazi Mustafa Kemal Atatürk için seve seve koşa koşa gönülden gelenler ve duygularını gözyaşlarında ifade edenler her zaman olacaktır ve olmaya da devam edecektir.


Atatürk’ü anlatmaya çalışmayacağım sizlere çünkü; sadece biz Türkler değil, diğer milletlerin devlet adamları, yazarlarının kabul ettiği ve anlattığı zekasını, bilgisini, askeri dehasını, devrimlerini, ilkelerini ve dünya ya örnek davranışlarıyla kendini unutulmayacak bir seviyeye almış bir kişi bedensel olarak yaşamaktan öte kıyamete kadar ölümsüzlüğü yaşıyor ve yaşatıyor.


10 Kasım Perşembe sabahı 09:05’te Türk Milleti büyük bir yas ve üzüntüyle Mustafa Kemal Atatürk’ü son yolculuğuna uğurlamıştır.
Atatürk’ün ölümünden önce ve sonra söylenenleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

New York Times

Savaş sonrası döneminin en yetenekli liderlerinden biri.


The times Gazetesi, İngiltere

O, Türkiye'nin önceki kuşaklarından hiçbirine nasip olmayan özgürlük ve güven dolu bir hayat sağladı. Başarıları, Türkiye'nin Avrupa devleti olmasını sağladı, yakın doğunun tarihini değiştirdi.

Japon Times, Japonya

Şaşırtıcı ve çekici bir kişi. Asker olarak büyük, fakat devlet adamı olarak daha büyük.


Maurice BAUMANT(Profesör), Fransa

Eski Osmanlı imparatorluğu bir hayal gibi ortadan silinirken, milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu cağın en şaşırtıcı başarılarından birisidir. Mustafa Kemal, yüce bir eser ortaya koymuştur.Atatürk'ün parlak başarısı bütün sömürgeler için bir örnek olmuştur.


National Tidence Gazetesi, Danimarka

Atatürk, şahsiyet ve yeteneğin dev gibi bir simgesi idi, O, yirminci yüzyılın en görkemli olayını yaratan adamdı.


Bayan Sucheta KRIPALANI, Hint Parlamento Heyeti Başkanı

Atatürk, yalnız Türk Milleti'nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin önderiydi. O'nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz. Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.


Ben Gurion, İsrail Başbakanı

Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılapçı olmuştur.


Profesör MORRF, İsviçre

Türkiye'yi yaratan, tarihimizin bu en büyük adamını başımı en derin hürmetle eğerek selamlarım.

 

F.Perrone Di San Martino, İtalya

Üstün iradesi, tükenmez cesareti ve eşsiz seziş ile hasımlarını dize getirdi. Fazilet ve ciddiyeti, üç yılda memleketine yalnız askeri, aynı zamanda tam ve doyurucu bir siyasi zafer kazandırdı.


Belçika'nın Eski Ankara Elçisi 

Ankara'da bulunduğum zaman Güneş'e bakar, fakat bu Güneş'i ufukta değil, Çankaya'da görürdüm. Samimiyetle diyebilirdim ki, hakiki Güneş, Çankaya'daki Güneş'ti. Atatürk'ün acı kaybı dünya için büyük bir kayıptır. O'nun yüksek deha ve azimkar karakterine karşı büyük bir hayranlık besliyen Belçika Kralı, bu duygularını eylemde de göstermek için beni, Büyük Ölü'nün cenaze töreninde bulunmaya memur etti.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı : Franklin Delano Roosevelt 

Benim üzüntüm iki türlüdür; önce böyle büyük bir adamın kaybından dolayı bütün dünya gibi üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, Mustafa Kemal Atatürk ile tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkan kalmamış olmasıdır.

Sovyet Başbakanı Kalinin, Rusya

Şöhreti bütün cihana yayılmış olan tecrübeli başkanın yönetimi herkesin sevgi ve saygısını çeken büyük Türk Milleti'nin milli bağımsızlığını devamlı bir başarı ile kuvvetlendirmiş ve yeni milli yapısını yaratmıştır.

 

Vladimir İliç Lenin, Rus İhtilali Lideri

Mustafa Kemal sosyalist değildi. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önderdir. O, soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranıyla birlikte alt edeceğine inanıyorum.

 

Son olarak Gazi Mustafa Atatürk’ün kendi sözüyle yazımı tamamlamak istiyorum.

 

Büyük ölümlere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir. (Mustafa Kemal Atatürk)



2 Kasım 2017 Perşembe

Güneş Sistemi (Samanyolu)


Merhabalar…

İnsanoğlunun yaşadığı Dünyanın içinde olduğu uzay ve boşluğunda neler var? Nasıl bir düzen içinde varlıklarını sürdürüyorlar? Ve nasıl yaratıldılar?

Bu soruların cevabını arıyorum ve sizlere de bildirmek istiyorum.

Her zaman ki gibi öncelikle tanımlar ile başlayalım.

Evren ya da kâinat; uzay ve uzayda bulunan tüm madde ve enerji biçimlerini içeren bütünün adıdır.

Uzay; Dünya'nın atmosferi dışında ve diğer gök cisimleri arasında yer alan gök cisimleri hariç, evrenin geri kalan kısmındaki sonsuz olduğu düşünülen boşluğa

Güneş sistemi; Güneş ve uyduları ile birlikte gezegenler, kuyruklu yıldızlar ve meteor akımları da dahil olmak üzere, onun etrafında dönen gök cisimleri.

Yıldızlar; evrene saçılmış yanan gaz toplarından oluşur. Hem ısı, hem de ışık saçarak milyonlarca yıl yaşarlar.

Gezegen(seyyare);Güneş’in çevresinde dolanan, kendi ışıkları bulunmayan ve Güneş’ten aldıkları ışığı yansıtan gök cisimleri.

Galaksi (gök ada); kütle çekimi kuvvetiyle birbirine bağlı yıldızların parçalanıp sıkışmış hale gelmesiyle "yıldız doğumları"nın patlak vermesine neden olur.

Işık yılı, bir zaman değil mesafe ölçüsüdür. Işığın “bir yılda” aldığı yolu; yani yaklaşık 9.5 trilyon kilometrelik mesafeyi ifade eder.

 


Güneş; milyonlarca yıldızdan biridir. Dünyaya en yakın yıldızdır. Hidrojen gazını helium gazına çevirerek ışık, ısı ve enerji meydana getirir.

Merkür; en küçük, en hızlı ve güneşe en yakın gezegendir. Bu gezegen güneş etrafındaki bir turunu 88 günde tamamlar. Bir yüzü daima güneşe dönüktür ve sıcaklık 400 derecenin üstündedir. Güneşe bakmayan tarafı ise tam tersine çok soğuktur. Burada hiçbir canlı varlık yaşayamaz.

Venüs; Güneş ve Ay’dan sonra en parlak gezegendir. Güneş etrafındaki turunu 225 günde tamamlar. Kendi etrafında ise 30 günde döner. Bazı astronomi bilginleri Venüs’te canlıların bulunduğunu ileri sürerler.

Mars; Dünyamızdan görülmesi en kolay gezegendir. Güneş etrafındaki turunu saniyede 24 km bir hızla 687 günde tamamlar. Mars’ın Phobos ve Deimos adında iki küçük uydusu vardır.

Jüpiter; Güneş sisteminin devidir. Dünyamızdan 1300 kere daha büyüktür. Güneş etrafındaki turunu saniyede 14 km bir hızla gitmesine rağmen 11 yılda ancak bitirir. Jüpiter deki ısı -130 derecedir. 12 uydusu vardır ve en büyüğü Ganymede.

Satürn; Güneş sisteminin 2. büyük gezegenidir. Güneş etrafındaki turunu 29 yılda tamamlar. Kendi etrafındaki dönüşü ise 10 saat sürer. Buradaki ısı -140 derecedir. Dokuz uydusu vardır. En önemli özelliği küçük uydulardan meydana gelen etrafındaki parlak halkalar.

Uranüs; Güneş sisteminin 3. büyük gezegenidir. Güneş etrafındaki turunu 84 yılda, kendi etrafındaki turunu 10 saatte tamamlar. Beş uydusu vardır.

Neptün; 4. büyük gezegendir. Güneş etrafındaki turunu 165 yılda yapar. Kendi etrafında 15 saatte döner. Isısı ortalama -200 derecedir. İki uydusu vardır.

Plüton; Güneşe en uzak gezegendir. Güneş etrafındaki turunu 248 yılda tamamlar. Isısı -230 derece civarındadır. Plüton, güneş sisteminin, hakkında en az bilgi edinilen gezegenidir.

Asteroitler; küçük gezegenlerdir, Mars ile Jüpiter’in yörüngeleri arasındaki boşluğu kaplarlar.

Dünyamızı unuttuğumu sandınız ancak unutmadım sona bıraktım.

Dünya; Güneşin etrafındaki turunu saniyede 30 km hızla 365 günde yapar. Yeryüzünün sıcaklığı, atmosfer yapısı ve suyun uygunluğu bakımından Samanyolu’nda ki yaşama uygun tek gezegen.
Geoid (üsten basık yandan şişik) yapısı bakımından farklı bir gezegendir. Doğal ve tek uydusu Ay’dır. Görüntüsü mavi bir boncuğu anımsatıyor.

21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde her iki yarım kürede gece ve gündüz süreleri eşittir.
Dünya’nın Ay’a uyguladığı çekim kuvveti (med-cezir gel-git olayı) sayesinde Ay’ın Dünya çevresinde beli bir yörüngede hareket etmesini sağlar.

Güneş tutulması; Ay’ın Dünya ile Güneş’in arasına girmesi sonucunda meydana gelir.

Ay tutulması; Ay’ın Dünya’nın gölgesine girmesi ile meydana gelir.


Evrenin oluşumu ve yaratılışıyla ilgili bilgiler vermek istiyorum.

And olsun onlara: ’’Gökleri ve yeri kim yarattı? Güneş’i ve Ay’ı kim emre amade kıldı?’’ diye soracak olursan, şüphesiz ’’Allah’’ diyecekler. Şu halde nasıl oluyor da çevriliyorlar? (Ankebut 61.)

O, gökleri görebildiğiniz bir direk olmaksızın yarattı, sizi sarmasın diye yeryüzüne ulu dağlar koydu ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Biz gökyüzünden su indirip, orada her faydalı nebattan çift çift bitirdik. (Lokman 10.)

Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve şüphesiz, biz (onu) genişleticiyiz. (Zariyat 47.)

Ne Güneş’in Ay’a erişip yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedir. (Yasin 40.)

Sonuç olarak; insanoğlu evrende asla yalnız değildir. Teleskop ile uzaya baktığımızda ne kadar büyük bir evrende küçük bir varlık olduğumuzu hatırlatıyor. Mikroskop ile atomu incelediğimizde, bizden çok küçük varlıklarında (yapı taşlarının) önemli olduğunu keşfediyoruz.


Sağlık, sıhhat dolu ve başarılı bir hayat yaşamınız dileğiyle sevgi ve saygılarımla hoşçakalın…




Ölmeden Önce Ölmek!

  Merhabalar. Uzun bir zaman oldu yazmayalı ve yayınlamayalı… 2020 yılı itibariyle yaşamımızda yeni durumlar oldu ve yaşandı. Kimi az et...