29 Temmuz 2023 Cumartesi

Ölmeden Önce Ölmek!

 

Merhabalar.

Uzun bir zaman oldu yazmayalı ve yayınlamayalı…

2020 yılı itibariyle yaşamımızda yeni durumlar oldu ve yaşandı. Kimi az etkilendi kimi ise tahmin edemeyeceği kadar çok etkilendi. Kimi de hayatın anlamını yeniden anlamaya başladı belki de.

……………………………………………………………………………………………………………

Öncelikle tekrardan yazdığım için hem heyecanlıyım hem de yazacaklarımdan dolayı sizlere endişe ve şaşkınlık vereceğimi tahmin ediyorum. Ancak bu yazıyı birgün mutlaka yazmam gerektiğini ve sizlere bu bilgileri aktarmayı görev olarak biliyorum.

……………………………………………………………………………………………………………


Ölümün yaşı, cinsiyeti ve ayrımcılığı yoktur. Zaman kavramı insanların algılaması için belirtilen bir ölçüdür.

Hz. Muhammed Mustafa Peygamberlerin Sultan’ının (s.a.v) ‘’Ölmeden önce ölünüz!’’ sözünü naçizane olarak vurgulamak ve farkına varılmasını istediğim için yazdım.

Ölüm; canlı bir varlığın yaşamsal faaliyetlerinin kesin olarak sona ermesidir. Ölmeden önce nabız yavaşlar ve bir süre sonra kalp atışları tamamen durur. Nefes alış verişi de aynı şekilde durur. Bilinç olgusu kaybolur.

Aslında insan öldüğünü o anda anlayamaz, dünyevi durumlardan öte bir boyuta geçiş yapmak için farklı bir durumdadır. Bedensel etkiler olmadığı için iç benlik yani kişinin öz benliği ona rehber olacaktır.

En önemli ayrıntı ise sır perdesi kalkmış ve asıl görülmesi, bilinmesi gereken gerçekler karşımızdadır.

Aklınızdan şöyle bir düşünce geçebilir. Nereden biliyorsun gidip geldin mi?

Gidişi tek yönlü olan bir yolculuktur. Giden tekrar gelemez!

………………………………………………………………………………………………………….

Bu yazıyı okuyanlar sizler şu anda hayattasınız ve sonrasını merak ediyor veya merak etmeyip korku, endişe vs duygularını hissediyor olabilirsiniz.

Bu dünya âlemine gelmeden önce neredeydiniz? Hangi âlemde bekliyordunuz? Nasıl geldiniz? Orada neler yapıyordunuz? Bunun gibi birçok soruyu sorabilirim sizlere!

İnsanoğlu şu an ki bilinciyle bu yaşam âlemini biliyor ve hatırlıyor. Ancak ne öncesini biliyor ne de sonrasını tam olarak bilemiyor. Yaşamdan sonrası için Kutsal Kitaplarda bizlere öğüt olarak bilgiler veriliyor. Okuyanlar az çok bu bilgileri öğrenebilirler. Ancak okuduklarını nasıl algılıyorlar ve kendilerine nasıl benimsiyorlar burada çok önem kazanıyor.

Ruh, bilinç, düşünce kavramları soyut kavramlardır. Beden ise somut bir kavram ve yaratılmış bir varlıktır.

Dünyada yaşamak için bedene ihtiyaç vardır. Beden yaşamını yitirince artık somut âlemden çıkıp soyut olan âleme geçiş yapılıyor. Yani yaşamınızın sürdürülebilmesi için ihtiyaç duyduğunuz ev, araç gereç, maddiyat, yeme içme, uyku, arkadaş, gezmek gibi durumlar anlamını yitiriyor. Çünkü ihtiyacınız kalmıyor.

İnsanoğlu bu bedensel ihtiyaçlara kendini ne kadar kaptırırsa o kadar çok yaşayacağını ve hiç bitmeyeceğini sanıyor.

Dünyanın fani olduğunu yani elbet birgün sona ereceğini biliyoruz. Bildiğimiz halde neden hiç ölmeyecek gibi yaşıyoruz?

Ölüm; perdenin arkasında ki gizli haber ve güzel olmasaydı tüm canlılara sunulmazdı. Ayrıca kaçışı yok!

Ölümden korkan kişiler; neden korktuğunu kendilerina sorsunlar. Aslında korkulacak bir durum olmadığını, yaşam boyunca iyi bir insan isen gerek olmadığını anlamak çok zor değil.

Ne kadar yaşadığın değil, nasıl yaşadığın ve yaşar iken neler yaptığın daha önemli!

Kimseye muhtaç değilsen, kendi halinde kimseye hatta canlı ve cansız varlıklara zararın dokunmuyorsa, bilerek kötülük yapmıyorsan, sağlığın sıhhatin yerde ise gücünü iyi yönde kullanıyorsan ve vicdanın rahat ise ne güzel!

Dünya da senden iyi yok demektir! Seven ve sevdiklerin yanında ise işte bu dünya da cenneti yaşıyorsun demektir.

……………………………………………………………………………………………………………

İnsanoğlu yaşamında bazı derin acılar ve duygular ile yaşamak zorundadır.

En sevdiklerinden en yakınlarından birini kaybetmek tarifi çok zor bir acı.

Kısaca anlatmak istersek; kemiklerin, kasların, kalbin, duyguların ve seni insan yapan herşeyin sarsılıyor deprem gibi…

Vücudun aynı andan kalp krizi, kemiklerin kırılması, kasların kasılması, duyguların harap olmasını düşünün.

Ağlamak, gözlerden gelen yaşlar, yemeden içmeden kesilmek, konuşmamak, eski günleri hatırlamak, eşyalara bakıp düşüncelere dalmak vs bunlar gibi birçok durum insanı esir alıyor. Ne kadar zaman sürüyor, kişiye göre değişiyor.

……………………………………………………………………………………………………………

Kabristana (bu ifade daha doğru geliyor) gittiğinizde dua edin. Aslında dua etmek hem dua eden kişinin öz benliğine iyi geliyor acıdan hafifliyor ve dua edilen kişinin öz benliğine gidiyor.

Şahsen kabristanda dua edildikten sonra kabristanda yeme içmeyi doğru bulmuyorum.

Ve yakını kaybedilmiş bir evde acılı aile yanında yeme içilmeyi de doğru bulmuyorum.

……………………………………………………………………………………………………………

Bir insan hayatını kaybettiğinde yani bu dünya hayatı sonlandığında dikkatimi çeken ilk durum o kişinin adının artık önemini yitirdiğidir. Nasıl olmuş? Nerede olmuş? Ahlar vahlar! Sonra başsağlığı dilemek. Ağlamak feryat etmek! Kimi insanlar yalandan yapar gerçek değildir. Nereye gidecek? Kabri nerede olacak? Derken bu işlemler bitince insanlar sanki bir yükten kurtulmuş gibi, geri dönüş yolunda biraz önce kabristan da idi ve sonunu gördüğünü unutup dedikodu yapmaya başlar. Neyi var neyi yok konuşulmaya başlar ve üstelik yakınları acı içinde aynı mekânda iken! Daha da ileriye gidip saygısızca davranışlar yapanlarda oluyor maalesef.

Şahsen kabristana herkes gelmemeli, en yakınları gelmeli, bu konuda tecrübeli kişiler gelmeli çünkü acı çeken kişiler o anda ayakta durmaya halleri olmuyor ve gördükçe daha da kötü oluyorlar. Yani seyahat amaçlı yolculuk yapmaya gelen kişilerde oluyor demek istiyorum. Öyle insanlar gelmesin alınmasın benim fikrim bu yönde.

İnsanoğlunun evi, arabası, eşyaları, maddiyat olarak kazandıkları, arkadaşları, çoluğu çocuğu ailesi hatta bedeni bile bu dünya da kalıyor iken! Neden hala anlamıyorlar kavga, tartışma, kalp kırma, senlik benlik kavramı o kadar gereksiz ki!

……………………………………………………………………………………………………………

Anlatmaya çalıştığım aslında ölümden korkun demek değil, aksine ölümden korkmadan, ölmeden önce kendinizi hazırlamak ve pişman olmadan, son anda akıllanmadan farkında olmak demek.

Neden böyle yazdığımı düşünüyorsanız açıklayayım. Kutsal Kitabı (Kur’an-ı Kerim) okuyun ve anlamaya çalışın. Ona buna (Hacı hocaya) sormayın. Kendinizi bu konuda eğitin, aklınızı doğru algılama yönünde kullanın. Ayrıca okurken kendi dilimizde Türkçe olarak güvenilir bir tercümeden okuyun! Yoksa hiçbirşey anlamdan başka dilde sadece okumuş oluruz.

……………………………………………………………………………………………………………

Şahsen insan ölmeden önce ölümü düşünmeli ve hazırlık yapmalı. Çünkü sizden sonra ki işlemleri yakınlarınız yapacak. Ancak kimi tecrübeli kimi de işine geldiği gibi yapabilir. O yüzden bu konuyu ciddiye almakta fayda var.

Ölümden sonra neler olduğuna dair kulaktan dolma bilgilere inanmayın. Araştırın, doğru kaynakları bulun ve okuyun.

İnsanoğlu hiç ölmeyecek gibi yaşıyor ancak ölünce de hiç yaşamamış gibi oluyor.

1 yıl, 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl, 50 yıl hatta 100 yıl ve öncesi insanlar şu an ki zamanımızda hiç yaşamamış gibiler. Neden derseniz? Çünkü o insanların hangisi veya hangilerini hatırlıyorsunuz? Veya ne kadar iyi anıyorsunuz?

……………………………………………………………………………………………………………

Aslında çok şey yazmak istiyorum. Ancak kısa öz ve net olarak anlaşılması için böyle yazmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü uzun yazıları okumak yerine hızlıca göz ile geçiştiriyorlar.

Bir sonra ki yazılarımda bu konuyu biraz daha ayrıntılı olarak yazmayı düşünüyorum.

……………………………………………………………………………………………………………

Ve son olarak şu sözle bitirmek istiyorum.

Dünyanın bütün servetini verseniz de zamanı geri alamazsınız, geçmişi değiştiremezsiniz, yaşamınızı sonsuza kadar yaşayamazsınız. Her istediğinizi elde edemezsiniz!

……………………………………………………………………………………………………………

27.07.2023 Perşembe günü saat 12:40 itibariyle (Muharrem ayının 9. günü) bu yazıyı yazmaya başladım.

29.07.2023 Cumartesi günü saat 15:00 itibariyle bu yazıyı tamamladım.

……………………………………………………………………………………………………………



1 yorum:

  1. Hocam o kadar güzel bir yazı olmuşki emeğinize yüreğinize sağlık her satırı duygulu ve son söz o kadar gerçek 🙏🏼

    YanıtlaSil

Ölmeden Önce Ölmek!

  Merhabalar. Uzun bir zaman oldu yazmayalı ve yayınlamayalı… 2020 yılı itibariyle yaşamımızda yeni durumlar oldu ve yaşandı. Kimi az et...