Merhabalar…
96 yıl önce bu zamanlarda
yaşanan, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehası ve Türk
Milletinin üstün çabasıyla mutlak zafere ulaşılan bir savaşı Nutuk’tan
alıntılar ile anlatmaya çalışacağım.
...................................................................................................................................
20 Ağustos 1922 günü öğleden sonra saat dörtte Batı Cephesi Karargâhında, yani Akşehir'de bulunuyordum. Kısa bir görüşmeden sonra, 26 Ağustos 1922 sabahı düşmana saldırmak için Cephe Komutanına buyruk verdim.
20/21 Ağustos 1922 gecesi Birinci ve İkinci Ordu Komutanlarını da Cephe Karargâhına çağırdım. Genelkurmay Başkanı ile Cephe Komutanı önünde saldırının nasıl yapılacağını harita üzerinde kısa bir savaş oyunu biçiminde açıkladıktan sonra, Cephe Komutanına o gün vermiş olduğum buyruğu yineledim. Komutanlar işe koyuldular. Saldırımız, hem strateji hem bir taktik baskını biçiminde yapılacaktı. Bunun gerçekleşebilmesi için de, yığınağın ve düzenlemenin gizli kalmasına önem vermek gerekiyordu. Bundan ötürü, her türlü hareket gece yapılacak, birlikler gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında dinleneceklerdi. Saldırı bölgesinde yolların düzeltilmesi gibi çalışmalarla düşmanın dikkatini çekmemek için kimi başka bölgelerde de benzeri düzmece çalışmalar yapılacaktı.
24 Ağustos 1922'de karargahlarımızı Akşehir'den saldırı cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına getirdik. 25 Ağustos 1922 sabahı da Şuhut'tan, savaşları yönettiğimiz Kocatepe'nin güneybatısındaki çadırlı ordugâha gittik. 26 Ağustos sabahı Kocatepe'de bulunuyorduk. Sabah saat 5.30'da topçu ateşimizle saldırı başladı.
Efendiler, 26 ve 27
Ağustos günlerinde, yani iki gün
içinde, (Afyon) Karahisar'ın güneyinde
50 ve doğusunda 20-30
kilometre uzunluğunda 26 ve 27 Ağustos
günlerinde, yani iki gün içinde,
(Afyon) Karahisar'ın bulunan
berkitilmiş düşman cephelerini düşürdük. Yenilen düşman ordusunun büyük
kuvvetlerini 30 Ağustosa değin, Aslıhanlar yöresinde çevirdik. 30 Ağustosta
yaptığımız savaş sonunda (buna Başkomutan Savaşı adı 26 ve 27 Ağustos
günlerinde, yani iki gün içinde,
(Afyon) Karahisar'ın verilmiştir) düşmanın
ana kuvvetlerini yok ettik ve
tutsak ettik. Düşman ordusu Başkomutanlığını yapan General Trikupis de
tutsaklar arasındaydı. Demek, tasarladığımız kesin sonuç beş günde alınmış oldu.
31 Ağustos 1922 günü ordularımız, ana kuvvetleri ile İzmir'e doğru yürürken, başka birlikleri ile de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı.
31 Ağustos 1922 günü ordularımız, ana kuvvetleri ile İzmir'e doğru yürürken, başka birlikleri ile de düşmanın Eskişehir ve kuzeyinde bulunan kuvvetlerini yenmek üzere ilerliyorlardı.
Ve 2 yıl sonra ...
Türkiye'nin
dört bir yanında 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları gerçekleşecek. Mustafa
Kemal Atatürk, 30 Ağustos 1922'deki Büyük
Zafer'i, 1924 Dumlupınar konuşmasında şöyle anlatıyordu.
"Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı
ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım"
diyebilenindir."
"Memleketimizi
esir etmek isteyen düşmanları behemehal mağlûp edeceğimize dair olan emniyet ve
itimadım bir dakika olsun sarsılmamıştır."
"Biz Türkler tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz."
26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı'nda Alp Arslan ile Anadolu'ya geldik bu yüzden bu tarih sıradan bir tarih değildir.
"Biz Türkler tarih boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş bir milletiz."
"Milletimiz davranışlarında ve gayretlerinde
sarsılmaz bir bütünlük gösterdiği için başarılı olmuştur."
.....................................................................................................................................26 Ağustos 1071 Malazgirt Savaşı'nda Alp Arslan ile Anadolu'ya geldik bu yüzden bu tarih sıradan bir tarih değildir.