Merhabalar.
Türkiye Cumhuriyetimizin 95. yılı mutlu, huzurlu ve neşe içinde kutlu olsun.
Ayrıca dünya ülkelerinde Cumhuriyeti benimseyen ve yaşayan tüm ülkelerinin de kutlu ve mutlu olsun.
Cumhuriyet; kimsesizlerin kimsesidir. (Mustafa Kemal Atatürk)
Türkiye Cumhuriyetimizin 95. yılı mutlu, huzurlu ve neşe içinde kutlu olsun.
Ayrıca dünya ülkelerinde Cumhuriyeti benimseyen ve yaşayan tüm ülkelerinin de kutlu ve mutlu olsun.
Cumhuriyet; kimsesizlerin kimsesidir. (Mustafa Kemal Atatürk)
Aslında yazılacak o kadar
çok cümle var ki! Kendi cümlelerimi ne kadar yazsam da o günleri bize en güzel
şekilde kim anlatabilir diye düşündüm. Tabi ki cevabı o tarihte yaşamış ve
bugünleri bizlere armağan etmiş olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başkasında
bulamazdım.
28 Ekim 1923 20.30’da yemek
yenirken; "Yarın cumhuriyet ilan
edeceğiz!" dedim.
Orada bulunan arkadaşlar,
hemen düşünceme katıldılar. Yemeği bıraktık. Hemen o dakikada nasıl
davranılacağı üzerinde kısa bir program saptadım ve arkadaşları görevlendirdim.
Düzenlediğim programın ve
verdiğim yönergenin uygulanışını göreceksiniz.
Baylar, görüyorsunuz ki
cumhuriyet ilanına karar vermek için Ankara'da bulunan bütün arkadaşlarımı çağırmaya
ve onlarla görüşüp tartışmaya gerek ve gereksinme görmedim.
Çünkü onların öteden beri
ve doğal olarak bu konuda benim gibi düşündüklerinden kuşkum yoktu. Oysa o
sırada Ankara da bulunmayan kimi kişiler hiçbir yetkileri yokken, düşünce ve
olurları alınmadan cumhuriyetin ilan edilmiş olmasını, gücenme ve ayrılma
nedeni saydılar.
Önerim Parti Grubunda ve Hemen Mecliste Görüşülerek
"Yaşasın Cumhuriyet" Sesleri Arasında Kabul Olundu.
Abdullah
Azmi Efendi'nin: "Bu iş
önemlidir. Bu konu daha görüşülsün!" diye yükselen çıkışına karşın,
görüşmenin yeterliği kabul olundu. Ondan sonra önerinin tümü ve arkasından
maddeleri birer birer okunarak görüşülüp kabul edildi.
Parti toplantısına son
verildi ve hemen Meclis toplantısı açıldı. Saat öğleden sonra 18.00 idi. Tasarı
Anayasa Komisyonunca, yöntem gereği incelenerek, tutanağı hazırlanırken, Meclis
başka işlerle uğraştı. En sonu, başkanlık katında bulunan Başkan Vekili İsmet
Bey (İsmet (Eker), Meclise şu bilgiyi verdi: "Anayasa Komisyonu,
Anayasanın değiştirilmesi ile ilgili tasarının ivedilikle ve hemen
görüşülmesini öneriyor." "Kabul!" sesleri üzerine, tutanak
okundu. Önerildiği üzere, (ivedilikle) görüşüldü. Sonunda yasa, birçok
milletvekillerinin "Yaşasın
Cumhuriyet!" diye alkışlanan söylevleriyle kabul edildi.
29 Ekim 1923 günü!
Büyük Millet Meclisi oy birliği ile Gazi Mustafa Kemal Paşa oybirliğiyle yeni Türk Devletinin ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Sağlık, sıhhat dolu ve başarılı bir hayat yaşamınız dileğiyle sevgi ve saygılarımla hoşçakalın…
Büyük Millet Meclisi oy birliği ile Gazi Mustafa Kemal Paşa oybirliğiyle yeni Türk Devletinin ilk Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Türkiye'nin ilk
Cumhurbaşkanı vakur ve sevinçli bir yüz ile kürsüye çıktığı zaman büyük bir
alkış kopmuş, bu sürekli alkışlar arasında konuşan Mustafa Kemal, "Türkiye
Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır" cümlesiyle konuşmasına
son vermiştir.
Ne Mutlu Türk'üm Diyene!
Ne Mutlu Türk'üm Diyene!