5 Ekim 2017 Perşembe

Öğrenmek ve Öğretmek

Merhabalar.

Sevgili blog yazarları yeni bir heyecanla sizlerle buluşuyorum.

Bu konuyu neden yazmak istediğimi açıklamak gerekirse, insanların biraz daha bilinçli olmasını istediğim için yazıyorum.

Öncelikle tanımları yapmak istiyorum ve devamında kendimce anlatım yapacağım.

Öğrenme; yaşam boyunca bireyin tekrarlama sonucunda davranışlarında kalıcı veya kalıcı olmasını istediği değişikliğe denir.

Tüm canlıların yaşamını devam edebilmesi için önce temel ihtiyaçlarını karşılamayı öğrenmesi gerekir.

Bitki ve hayvanların öğrenmesi içgüdü olarak öğrenilmiş bir halde yaşama başlıyorlar.

Sincap, kunduz, kuşlar ve böcekler v.b canlılar yaşamlarını başlangıcı içgüdü olarak programlanmış bir halde dünya ya gelirler. Koruma ve korunmak ilk adım oluyor sonra ise annenin yemek bulması geliyor. Yemek bulmak konusunu da o kadar kolay olmuyor.

Bitki konusunu unuttuğumu sanmayın! Bitkiler toprak, su ve güneş ihtiyacını nasıl biliyor sizce?

Bitkilerin yapısı çözülmesi gereken canlılar arasında her zaman dikkatimi çekiyor.

Gül, papatya, lale ve karanfil gibi çiçekler hem kokusu hem de görünüşü çok hoşuma gidiyor.

Bitki ve hayvanlar insanlara göre daha sistamik ve daha düzenli bir yaşam döngüsünde bulunuyorlar.

Refleks; dışarıdan gelen ısı, ışık ve ses gibi uyarılara vücudun ani tepki göstermesine denir.

Refleks, insanlar için otomatik olarak öğrenmenin en güzel davranış hali diyebilirim.

İnsanlar günümüzde okumayı zaman kaybı olarak görüyorlar, araştırmayı ve çaba harcamayı pek istememektedir.

Bunun sebebi bence; neredeyse her şeyi teknoloji hızıyla öğrenmeyi istiyorlar. Ancak hızlı öğrenip hızlı unutuyorlar. Yaptıkları sadece geçici olarak ezberleme oluyor.

Öğrenmenin kaynağı, eğitim-öğretim, kendi yaşadıklarımızdan ve başkalarının geçmiş deneyimlerine dayanır.

Eğitimci olarak deneyimlerim her geçen gün daha da artıyor. Bu işin en güzel tarafı yeni insanlar tanımak ve her tipte insanları görme şansım olması.

Ve tabi ki eğitimci kendisini her zaman geliştirmeli ve geliştirmeye devam etmeli ki en iyi şekilde öğretebilsin.

Öğrenmek ile ilgili bir söz paylaşmak istiyorum sizlerle.
‘’Bilmediğini bilmek en iyisidir. Bilmeyip de bildiğini sanmak tehlikeli bir hastalıktır’’ (Lao – Tzu)

Öğretmek; bir kişiye veya toplu olarak kişilere bilmediği, bilmek istediği konu veya konularda bilgi ve beceri sahibi olmasını sağlamak denir.

Eğitimci ve öğretmenlere bu konuda yazabileceğim birkaç önerim olacak nacizane.

Diploma almak değil bahsetmek istediğim. Diplomayı aldıktan sonra, o bilgiye yakışır şekilde görevini severek yapıyorsa ve işinde öncelik olarak maddiyat düşünmüyor ise o kişi iyi bir eğitimci, öğretmen olur ve herkesin sevdiği bir insan olur.

Ayrıca öğretim yaparken, kişinin anlayış kapasitesini de ölçerek yaparsa, hem kendisini daha iyi hissedecek hem de öğrettiği kişi daha rahat bir şekilde öğrenecektir.

Son olarak eğitimci ve öğretmenlere yazmak istediğim, bilgi olarak donanımlı olmak önemli tabi ki ancak bu donanımı doğru şekilde kullanmak (saygılı ve sevgi içinde öğretmek) daha da önemli.

Öğretmek bilgisiyle ilgili bir söz paylaşmak istiyorum sizlerle.

‘’Ne kadar bilirsen bil, karşındakinin anladığı kadarsın’’ (Mevlâna)

Bugünlük yazımın sonuna geldim ve bir sonra ki yazımda buluşmak ümidiyle (en kısa zamanda)

Sağlık, sıhhat dolu ve başarılı bir hayat yaşamınız dileğiyle sevgi ve saygılarımla hoşçakalın…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ölmeden Önce Ölmek!

  Merhabalar. Uzun bir zaman oldu yazmayalı ve yayınlamayalı… 2020 yılı itibariyle yaşamımızda yeni durumlar oldu ve yaşandı. Kimi az et...