Merhabalar…
Bugün ki yazımda sizlere aşure ve aşura ne anlama
gelmektedir ve kelime farkı nedir? Ayrıca Muharrem ayı’nda neler olmuştur? Bu
konuları sizlere yorum katmadan anlatacağım.
Aşure; buğday, kuru fasulye, nohut, kuru incir, kuru üzüm,
vb bakliyatlar, kuru yemişlerin şeker ile kaynatılmasından meydana gelen çorba
kıvamında pişirilen yemektir.
Aşure yemeği birçok yerde tatlı olarak yenilir. İçinde en az
12 malzeme ile pişirilir. Ancak İç Anadolu’da tatlı olarak değil çorba olarak
sunulur ve yenilir.
Aşura; Muharrem ayının 10. günü demektir.
Aşura gününün önemini anlamak için geçmişte neler olduğuna
bakmak ve anlatmak gerekir.
Hz. Adem’in (a.s) tövbesinin kabul edildiği gündür.
Hz. Nuh’un (a.s) gemisinin Cudi dağında tufandan kurtulduğu gündür.
Hz. Musa (a.s) ve kavminin Nil nehrini geçerek zalim Firavunun zulmünden kurtulduğu gündür.
Hz. Yunus’un (a.s) balığın karnında ki yolculuğunun son günüdür.
Hz. Süleyman’a (a.s) yüzük ve kerametlerinin verildiği gündür.
Hz. Yusuf’un (a.s) kuyudan kurtulduğu gündür.
Hz. Yakub’un (a.s) oğluna Hz. Yusuf’a (a.s) kavuştuğu ve gözlerinin görmeye başladığı gündür.
Hz. Eyyüb’ün (a.s) hastalıktan kurtulduğu gündür.
Hz. İbrahim’in (a.s) zalim Nemrut tarafında ateşe atılması ancak ateşin yakmadığı gündür.
Hz. İbrahim (a.s) oğlu Hz. İsmail (a.s)o gün doğmuştur.
Hz. İsa (a.s) doğduğu ve semaya çıktığı gündür.
Muharrem’in 10. gününde Peygamberlerin kurtuluşa ve kerametlere erdiği gündür.
Ve herkesin bilmediği gizli olan ilahi sırlarda
bulunmaktadır.
Hak Teâlâ 7 kat yer ve gök semasını yarattığı gündür.
Levh-i Mahfuzu, Kalemi ve Kürsi’yi yarattığı gündür.
4 büyük meleği ve diğer melekleri yarattığı gündür.
Dağları, denizleri ve yıldızları yarattığı gündür.
Semadan ilk yağmur bugün yağmıştır.
İlk rahmet bugün nazil olmuştur.
Ve Kıyamet Aşura günü kopacaktır.
Aşura günü sıradan birgün değildir. Aşure ise sıradan bir yemek değildir.
Güncel takvim olarak 2017 yılının 21 Eylül Perşembe günü
Muharrem’in 1. günüdür.
Muharrem’in 1. günü aynı zamanda Hicri takvimin başlangıç
günüdür.
Aşura günü ise 30 Eylül Cumartesi günüdür. Ve her yıl 10 gün
geriye doğru gelmektedir.
Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.v) Ehl-i beyti (ailesi)
Muharrem’in 1. ve 10. gününde neler yaşadığını biliyor musunuz?
Niyetim o günleri sizlere anlatmak değil yüreğinizde
hissetmenizi sağlamak.
Hz. Muhammed ‘in (s.a.v) canından çok sevdiği 4 kızı ve 3
oğlu olmuştur. Hz. Hatice (a.s) ile evliliğinden 6 çocuğu olmuştur. Kız
evlatları Hz. Zeynep, Hz. Rukiye, Hz. Ümmü Gülsüm ve Hz. Fatıma Zehra, erkek
evlatları Hz. Kasım ve Hz. Abdullah isimleridir.
Hz. Peygamberin (s.a.v) 3 kızı evlenmişlerdir ancak Hz.
Muhammed’den (s.a.v) önce vefat etmişlerdir. Hz. Peygamberin soyu kızı Hz.
Fatıma Zehra’dan (s.a) devam etmiştir.
Hz. Fatıma Zehra (s.a) Hz. Muhammed’in (s.a.v) vefatına daha
fazla dayanamamıştır ve 3 ay sonra 3 tane kaburga kemiği kırık halde vefat
etmiştir.
Erkek çocuklar ise peygamberlik gelmeden küçük yaşta vefat
etmişlerdir. Bu yüzden pek bilinmemektedir.
Hz. Muhammed’in (s.a.v) 7. evladı Hz. İbrahim (a.s) ise Hz.
Hatice (a.s) evliliğinden değildir.
Mariye (azad ettiği cariyesi Hz. Peygamberi bırakmamıştır) ile evliliğinden Hz. İbrahim (a.s) 7. çocuğu ve 3. erkek evladıdır. 1.5 yaşında iken vefat etmiştir.
Hz. Peygamberin (s.a.v) evliliği herkesin sandığı gibi
değil, 4 eşinden çocukları olmamıştır. Sadece kendilerini korumak için yanına
aldıkları, hizmet etmek için kendi isteğiyle gelenler, maalesef herkes eşleri
olarak bilmektedir.
Hz. Fatıma Zehra (s.a) ve Hz. Ali (k.v) (Hz. Peygamberin
amcasının oğlu) evliliğinden ilk torunları Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin (a.s)’dir.
Hz. Hüseyin’in (a.s) Kerbela’da Muharrem’in 10. günü şehit
edildiğini hüzün, keder ve boğazım düğüm düğüm şeklinde yazmaya çalışıyorum.
Hz. Peygamber (s.a.v), Hz. Fatıma Zehra (s.a), Hz. Ali (k.v)
ve Hz. Hasan (a.s) vefat ettikleri için İslam Aleminin halifesi Hz. Hüseyin
olarak kabul edenler olduğu gibi kabul etmeyen Ebu Süfyan soyundan gelenlerde
vardı.
Ebu Süfyan oğlu Muaviye oğlu Yezit (lanet olsun) Şam’da
zevki sefa içinde kendini halife olarak ilan etmişti. Bunu kabul etmeyenleri ya
parasıyla satın alıyor yada ölümle sonlandırıyordu.
Hz. Hüseyin’in (a.s) duruşu bu konuda önemlidir ve Yezide
asla biat etmemiştir.
Hz. Hüseyin’e (a.s) bu konuda baskı yapmaya ettiği için
Medine şehrinden Mekke’ye doğru ailesiyle birlikte yolculuğa çıkmıştır. Bunun
sebebi orada yaşayan insanlara zarar verilmemesi içindir.
Bu yolculuğu öğrenen Kufe halkı Hz. Hüseyin’e (a.s) davet
mektupları yazarak gelmesini isterler. Ancak durumun ciddiyetinin farkında olan
Hz. Hüseyin (a.s) Kufe’ye elçi olarak amcasının oğlunu yani Akil’in oğlu
Müslim’i gönderir. Fakat Kufelilerin gereken desteği olmadığından ve Yezidin
yandaşlarının çok olmasından dolayı şehit dilmiştir. Ve Müslim Akil’e canı
gönülden yardım edenleri de şehit etmiştir.
Bu haberi öğrenen Hz. Hüseyin (a.s) üzüntü içinde Kufe’ye
gelmek istememektedir. Çünkü Kufelilerin güvenilmez olduğunu babası Hz. Ali’nin
(k.v) şehit edilmesinden sonra birkez daha öğrenmiştir.
Kufe’nin o zaman ki valisi Numan iken Yezit onun yerine
Ziyad oğlu Ubeydullahı atamıştır. Çünkü
çok gaddar ve ehlibeyt sevgisi olamayan biridir.
Yezidin askerlerinin başında olan Sadın oğlu Ömer Hz. Hüseyin’i Kerbela çölünde durdurup yolunu
kesmiştir ve aynı zamanda Fırat nehrinin suyunu vermemiştir. Bu nehir ki
herkesin içtiği ve çölden geçenlerin kullandığı sudur.
Yezidin askeri arasında olan Hür adında ki komutan Hz.
Hüseyin (a.s) ile konuştuktan sonra Hz. Hüseyin’in yanında olmuştur ve daha
sonra Hür ve kardeşleri de şehit olmuştur.
Sonra ise en yakınları Hz. Hasan’ın oğulları, kardeşleri ve
kardeşlerinden en büyüğü olan Celal Abbas (Ebul Fazl) ve oğulları sırayla şehit
oldular. Sadece Zeynel Abidin hasta olması nedeniyle cenk meydana gidememiştir.
Kerbela şehitleri sayısı 72 olarak bilinmektedir.
Aşura günü Cuma günüydü. Hz. Hüseyin (a.s) ailesiyle ve
yakınlarıyla son kez vedalaştı.
Meydana çıkmak için Hz. Peygamber’den ve babası Hz. Ali’den ona miras kalanları giyindi kuşandı. Zülcenah’a bindi ve eline Zülfikar kılıcını aldı. En küçük oğlu Ali Asgar (6 aylık) ile meydana çıktı (Hermele lanetlisi ok attıp şehit etti) ve Sadın oğlu Ömerin emrinde olan askerlere seslendi. (Buraya yazarsam gözyaşlarınızı tutamazsınız)
Konuşmanın tesiriyle
geri çekilmek isteyenler oldu ancak Hz. Hüseyin’in konuşmasını durdurmak için Zil
Cevşenin oğlu Şemr (lanet olsun) ok atmaya zorladı.
Hz. Hüseyin’in (a.s) karşısına kimse çıkma cesaret
edemiyordu. Bunun için toplu olarak birden saldırdılar. Ancak mızrak, kılıç, ok
darbeleri alınca Zülcenah adlı atından inip savaşmaya devam etti.
Hz. Hüseyin’e son darbeyi Enes en-Nehainin oğlu Sinan (lanet olsun) vurmuştur. Bu darbe sıradan bir darbe değildir. Boğazının sırt kısmından kesilerek olmuştur.
Ve Hz. Hüseyin’in şehit edilmesi sebebiyle Ehl-i Beyt soyundan gelenler ve sevenleri Muharrem ayında oruç ve yas tutarlar. Orucun tutulduğu günlerde su içilmez. Çünkü Hz. Hüseyin (a.s) ve ailesi susuz şehit edilmiştir. Ve ayrıca et ürünüde yemeklere eklenmez. Çünkü kardeşi Celal Abbas (Ebul Fazl) Fırat nehri kenarında kolları kesilerek şehit edilmiştir.
Hz. Hüseyin’in ailesi ve yanındaki sevenleri yemek olarak kuru bakliyat ve kuru yemişlerden meydana getirilip pişirilen aşure yemeğini yemiştir. Çünkü yiyecek olarak başka erzakları kalmamıştır.
Kerbela olayından sonra Muhtar el Sakafi Hz. Hüseyin’in (a.s) şehit olması için emir veren ve sebep olanları bizzat kendi elleriyle öldürmüştür.
Maalesef bu zamanda aşure yemeğini tatlı olarak bilen ve tatlı olarak yemek yapanlar var.
Yazdıklarımdan daha fazlasını ve ayrıntılarını okumak, öğrenmek isterseniz Fuzuli’nin yazdığı Saadete Ermişlerin Bahçesi adlı kitabı okumanızı tavsiye ederim.
Bugünlük yazıma burada ara veriyorum bir sonra ki yazımda
buluşmak ümidiyle,
Kalemine sağlık güzel aciklamışsın. Severek okuyorum yazılarını başarılarının devamını yüce Allah'tan temenni ederim.
YanıtlaSilAllah razı olsun teşekkür ederim.
YanıtlaSil